Altınordu Tarihçesi
Şehrin Kuzeybatısında günümüzde Bozukkale denilen, iki tarafı derin koylarla çevrili küçük bir yarımada mevcuttu. Sırtı Boztepe’ye dayalı küçük, fakat gemiciler için uygun bir siteydi.
Bu haliyle bir Miletos iskân modeli oluşturmaktaydı. Miletoslular, milâttan önce 670’lerden itibaren Karadeniz bölgesinde ticaret kolonileri kurmaya başlamışlardı. Kotyora bu kolonilerin ilklerinden biri olan Sinope (Sinop) tarafından tesis edilmiştir.
Ordu yöresi daha sonra Roma İmparatorluğu’nun, ardından Bizans’ın denetimine girmiştir (395). IV. Haçlı Seferi sırasında İstanbul’un işgali (1204) sonrasında Trabzon’da kurulan Rum Devleti’nin sınırları içinde kaldı. Nihayet 1270-1380 sürecinde çeşitli Türk gruplarının, özellikle Hacı Emîroğulları’nın mücadeleleri neticesinde Türkler tarafından fethedildi.
Ordu çevresinde Bayram Bey idaresinde bir Türkmen beyliği kuruldu, oğlu Hacı Emîr 1350 yıllarında beyliği genişletti. Canik Emîri Taceddin Bey, Hacı Emîr’in oğlu Süleyman’ın Ordu bölgesindeki topraklarına saldırdı, ancak mağlûp oldu ve öldürüldü (788/1386). I. Bayezid 800 (1389) baharında büyük bir orduyla Canik bölgesine girince diğer bazı emîrlerle birlikte Ordu yöresi emîri Süleyman da ona tâbi oldu.
Bu mücadelenin ardından Türkler bölgeye bütün varlıklarıyla yerleştiler ve kendi düzenlerini kurdular. Vilâyet yirmi dört idarî birimden müteşekkildi. Bunlar, fetih esnasında askerî birlikler tarzında örgütlenen ve bölgeye yerleşen boy ve oymaklardan oluşuyordu. Ancak bu ilk Türk yerleşmesi sırasında antik Kotyora artık mevcut değildi. Bugünkü Ordu ve yakın çevresi “Bölük-i Geriş-i Bucak”, daha sonra “Nâhiye-i Bucak” diye adlandırılmıştı ve adları Türkçe olan on dört köyden oluşmaktaydı. Türklerden başka etnik unsur yoktu.
Bugünkü Ordu şehrinin tarihî bağlantısı açısından 859 (1455) Tahrir Defteri’ndeki “Bölük-i Niyâbet-i Ordu Be-İsm-i Alevî” ve “Bölük-i Geriş-i Bucak” adları önemlidir. Ordu bölüğü bölgenin ilk merkezi olan bugünkü Eskipazar’dadır, Bucak bölüğü ise günümüzde Ordu’nun kurulduğu yerdedir. 1869’da şehre Ordu adı verildi. 1883 yılında Ordu’nun önemli bir bölümü yandı, çarşıda sadece iki dükkân kaldı. Bu sebeple ilk imar planı yapıldı ve şehir yeniden kuruldu. I. Dünya Savaşı, Milli Mücadele ve II. Dünya Savaşı yıllarının sıkıntıları yüzünden fizikî açıdan şehir önemli bir gelişme gösteremedi.